13 Kasım 2013 Çarşamba

Ilk 40 gün: Gaz sancısı

Aslında gaz sancısı 40 gün sürmüyor, 3 ay sürüyor. O 3 ay boyunca çok şey öğreniyorsunuz. 40 günün içinde yazmamın sebebi daha sonradan hayatınızın bir parçası olması. Alışıyorsunuz yani. Ama ilk günler tam bir kabus oluyor.
Daha önce de dediğim gibi gaz sancısı doğal birşey. Buna ilk başlarda inanmakta zorlanacaksınız. "Bebeğimin bu kadar ağlaması nasıl normal oluyor?" diyeceksiniz. Çünkü çocuklar sanki kollarını kesiyormuşsunuz gibi ağlıyor. Sürekli aynı tonda en az 2 saat ağladığını düşünün. Bir de lohusa halinizle resmen depresyona giriyorsunuz.
Benim anne olmadan önce gaz sancısıyla tanışmışlığım vardı. Bingöl'de mecburi hizmetimi yaparken bir aile gelmişti. Bebeğin dedesi bebeği resmen önüme atmıştı. Dünden beri ağlıyor demişti. "Nesi var? " dedim. "Ben ne bileyim" diye bağırmıştı. Arkasındaki anne hüngür hüngür ağlıyordu. Ben bebeğin kanıyla oynadım biraz muayene etmek için, çok sertti. Daha sonra film için üst kata gönderdim. Film sırası beklerken zavallı bebek susup uyumuş bile. Geldiklerinde anne sakinleşmiş, dede de özür diliyordu. Annenin ağlaması bana çok garip gelmişti alt tarafı gaz sancısıydı canım.
Doktorlar için gaz sancısı tipiktir. Aile çok paniktir ama bebek size geldiğinde gülücükler atıyordur ya da mışıl mışıl uyuyordur. Neden? Çünkü arabaya binmiştir :)
Gaz sancısıyla tanıştığımız ilk gece saat 3te Kağan ağlarken bir anda kendimi çok çaresiz hissettim. Kağan kucağımda, onu pışpışlayıp odada volta atıyordum. Bebeğim çok küçüktü, acı çekiyordu bense hiçbirşey yapamıyordum. Kağanla beraber ben de ağlamaya başladım. O anda Bingöl'deki o anneyi çok iyi anladım.
Biz tipik olarak gece 12.00-04.00 arası gaz sancısı yaşıyorduk. Bütün gündüz mışıl mışıl uyuyan, gıkı çıkmayan, itirazsız emen bebeğim gece 12.00'de kişilik değiştiriyor, bambaşka biri oluyordu. Uyumuyor, emmiyor, sürekli ağlıyordu.Kırkı çıktıktan sonra bu kriz saatleri daha erkene çekildi (Ramazan'da iftar vakti oluyordu mesela). 4.ayda da tamamen kayboldu.
Burada size en büyük tavsiyem bu sancılarla tek başınıza uğraşmaya çabalamayın. Unutmayın siz lohusasınız. Hem fiziksel olarak hem de duygusal olarak size büyük bir yük olacak.  Lütfen işin içine eşlerinizi katın. Bebeğiniz doğduğundan itibaren babasının kucağına verin. 1-2 gözlemden sonra yalnız bırakmaya çalışın onları, aralarındaki iletişimi destekleyin. Babasının bebeğe bilerek asla zarar vermeyeceğini, birkaç kaza olsa bile (ki olmaz) gözardı edilebileceğini unutmayın. İçinizden "Onu öyle yapma, yumuşak davran, başını tutmuyorsun" demek geçse de ya içinizden deyin ya da yumuşak söyleyin. Eğer babaları bebeklerden uzak tutarsanız sizi her konuda yalnız bırakabilirler (ki haklılar). Benim eşim bana çok yardımcı oldu. Çalışmasına rağmen gece 2'ye kadar, bazen 4'e kadar bizimle oturuyordu. Yaptıkları benim yaptıklarımdan çok işe yarıyordu desem yalan olmaz:)
En başta bana bu videoyu gönderdi. Biz Kağan'a 2 ay boyunca bu yöntemleri uyguladık. 2.ayda bir mucize keşfettik, fön makinası:) Sesi duyan Kağan 2 dakikada mışıl mışıl uyumaya başlıyordu. Şimdi, gaz sancısıyla başrtme yollarını en işe yarayandan başlayarak listeleyelim:
- Arabayla dolaştırmak
- Fön makinası
- Beyaz gürültü
- Kimyonlu rezene çayı
- Mesaj vs.
Bir de benim denemediğim elektrikli süpürge var.
Kağan'ın gaz sancıları çok şiddetli değildi. Bir de kolik denen bir olay var, bebekler gaz sancısını çok şiddetli yaşıyorlar, ağrı eşikleri çok düşük. Allah o bebeklerin annesine yardım etsin diyorum. Kolik olan bebekleri sallamayı öneriyorlar. Ben Kağan'ı hiç sallamadım.
Biz ilk başlarda rezene çayı veriyorduk. Daha sonra yakınlarımızdan birinin önerisiyle Kimyonlu rezene çayını denedik. Kağan'ın nasıl sakinleştiğini gözümle gördüm. Bu yüzden aldım hemen. Fakat Kağan tadını hiç sevmiyordu bir de hergün verirseniz etkisini kaybediyor, aklınızda olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder