19 Kasım 2013 Salı

Sünnet

Malum, erkek çocuk olunca sünnet de düşünülmesi gereken bir ayrıntı oluyor. Sünnet düğünlerini hayatım boyunca anlayamamışımdır. Insan oğlunun sünnet derisinin kesilmesini neden göbek atarak kutlar ki?
Oğlumuz olacağını öğrendikten sonra sünnet konusu açılınca Cihan'a korku dolu gözlerle bakmıştım. O da bana aynı şekilde bakmıştı. Ilk o "Bizde sünnet düğünü yapılmaz" dedi. İçimden nasıl "Ohh" dedim anlatamam:) Kararımızı vermiştik, yapılabilecek en erken zamanda bu işi bitirecektik.
Sağlık bakımından sünnet çok yararlı birşey. 1 yaşından küçük erkek bebeklerde idrar yolu enfeksiyonu sıklığını azaltır. Ilerleyen yaşlarda da cinsel yolla bulaşan hastalık sıklığını azaltır. Bu yüzden de erken yaptırmak istiyordum.
Kağan'ın 1.ay kontrolü sırasında doktorumuza sünnet konusunu sorduk ve bize çocuk cerrahiye yönlendirdiler. Kapıda beklerken sınıf arkadaşlarımın birinin çocuk cerrahide olduğunu hatırladım. "Ama herhalde poliklinikte değildir" dedim Cihan'a. Sonra içeri girdik ve arkadaşım Ergun oradaydı. Önce çocuğumun olmasından dolayı ufak bir şok geçirdi, ne de olsa daha 1,5 yıl önce mezun olmuştuk bu ne aceleydi! Daha sonra sohbet etmeye ve muayeneye başladı. "İstediğin gün alalım, yaşı çok uygun" dedi ve çarşambada karar kıldık. Bir gün önce grip açısından bir kontrole gelecektik ve sonrasında ameliyata alınacaktı.
Salı günü gidip muayene olduk, dosyamızı açtırdık, ertesi gün gereken ilaçları aldık. Ertesi sabah 7buçukta servisteydik. Servise girer girmez intörnlük günlerime geri döndüm, kucağımda Kağan olmasıysa içimde büyük bir sıkıntıya yol açıyordu. Yanlış yerdeydik, oğlumun burada ne işi vardı? Nasıl bırakacaktım ameliyathanede? Acaba ben de mi girsem? "Hayır Betül saçmalama kendine gel. Sadece sünnet, en fazla 20 dk sürecek belki anestezi bile almayacak" diye sakinleştirmeye çalıştım kendimi. Olmuyordu, gitmek istiyordum oradan. O koridorda kaç kez vazgeçmeyi düşündüm..
Belki anestezi gerekebilir diye Ergun gece 4ten sonra besleme demişti. Bu yüzden bir yandan da Kağan uyanmasın diye dua ediyordum. Uyanırsa aç olacaktı, aranacaktı ve aranmasına dayanamıyordum. En sonunda yatış işlemlerini bitiren Cihan koridorda göründü. Hemen arkasından çocuk cerrahi uzmanı ve asistanları visite başladılar. İşlerini yaparken o kadar eğleniyorlardı ki... Her girdikleri odadan çocuk kahkahaları geliyordu. O visitleri hatırlayınca kendi kendime gülümsedim. Onlar visite bitirip ameliyathaneye yönelince personel ameliyata girecek çocuk isimlerini okumaya başladı. "Çocukları soyup benimle gelin" dedi. Kağan'ı soyarken doğal olarak uyandı. Ben de kucağıma alıp yürümeye başlayınca ağzını yüzüme sürüp aranmaya başladı. Ameliyathanede biraz bekledikten sonra ilk Kağan'ın adını söylediler onu ameliyathane görevlilerine verirken açlıktan ağlamaya başlamıştı bile. Onu bırakınca aşağı indim. Cihan ve Dilek annem odadaydı. Cihan'ı görür görmez ağlamaya başladım. Kağan 20 dakika sonra yanıma gelene kadar ağladım. Bu aslında çok saçmaydı. Sünnetin nasıl bir ameliyat olduğunu biliyordum ama onu kucağımdan almaları çok dokunmuştu. Canı acır mıydı acaba? Anestezi verecekler miydi? Sonra üst kattan bir ağlama sesi duydum. "Kağan'ı getiriyorlar" dedim. Cihan güldü, "belki başka bebek" dedi. "Hayır Kağan" dememden 1 dk sonra Kağan odadaydı. Çok açtı ama anestezi aldığı için 1 saat beslememem gerekiyordu. Ağzına emzik verdik ve uyudu. 1 saat sonra emzirdim, biraz bekledik. Kağan kusmayınca taburcu olmamıza karar verildi. Saat 11de evimizdeydik. Kağan da ben de uyumaya başladık. Ağlama sesiyle uyandım. Kağan ilk çişini yapmıştı :) canım yavrum bir daha hiç ağlamadı sünnet yüzünden. Ilk idrarları birlikte pansumanı çıktı. Ilk 2 gün ağrısı olmasın diye fitil verdik. Günde 3 kez ılık oturma banyosu yaptırdık.1 hafta içinde yarası iyileşmişti bile...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder