Hep böyle gülelim :)
Bana çok şey öğrettin. En başta artık herşeyi başarabileceğimi biliyorum ben. İstenince yapılamayacak şey olmadığını senin uykunu düzenlemeye çalışırken öğrendim. Hayatın mucizelerle dolu olduğunu seni kucağıma aldığımda parmaklarını sayarken, dünyadaki en büyük mutluluğu seni her emzirdiğimde anladım. Ve geçirdiğimiz her günde yeni şeyler öğreneceğimi de çok iyi biliyorum. Sana şimdiden herşey için çok teşekkür ederim. Öncelikle bu kadarcıkken bile beni anlayabildiğin ve ben sitoloji tararken kendi kendine oynadığın için.
Gaz sancısı çektiğin dönemde benim kucağıma geldiğinde susmuyordun. Orada çok zorlanmıştım. Kendime çok kızmıştım. Benimle ilgili bir sorun olduğunu düşünmüştüm. Ama geçtiğinde, başbaşa kaldığımızda seninle olmak çok güzeldi, bana alışman, sürekli bana gülmen..
Sonra birgün işe başladım. Seni bırakıp giderken bana ve babana güldün. İyi ki güldün, ağlasaydın napardım bilmiyorum. Bütün gün aklımdan çıkmadın, sonraki gün de, sonraki gün de.. Akşam olduğunda sana gelmek dışında hiçbirşeyi düşünemez oldum.. İşleri bitirmek için o kadar acele ediyordum ki biyopsileri karıştırmışım... Pazartesi günü kıyamet kopacak. Sonra eve geldim, sen uyuyordun. Uyandığında yatağının başında uyanmanı bekliyordum, bana baktın ve güldün.. İşte o an kendimi o kadar suçlu hissettim ki. Hemen kucağıma aldım seni. Kokunu aldığımda gözümden ilk yaş inmişti bile. Öptüm, öptüm, oturdum oynadım seninle. İşlerim vardı, olsun, gece uyumazdım gerekirse.. Ertesi gün işe giderken en azından başıma neler geleceğini biliyordum. İş yerinde saat 11 gibi salondaki kameraya bağlandım uyuyor musun diye bakmak için yerde, oyun battaniyenin üzerindeydin, yanında bakıcın yoktu. Oynuyordun kendi kendine. Beynimden vurulmuşa döndüm. Neredeydi bu kadın? Arasa mıydım acaba? Ne yapıyor olabilirdi ki? Öğle arası hemen bi gitsem mi, şimdi mi gitsem? Oğlum oradayken benim burada ne işim var? İstifa mı etsem? Şimdi bakınca çok komik görünüyor ama bunların hepsi aklımdan elimde olmadan 1 saniyede geçti. Neyse ki 1 dakika sonra kadın elinde yoğurt kabıyla salona girdi. Aaa sana yemek hazırlıyormuş, ohhh :) Sonra her baktığımda yanındaydı, başındaydı, böylece ben de çalışabildim. Akşam geldiğimde herşey daha kolay oldu. Giderek alışacaksın, o da alışacak. İlk başlarda zor olur diyorlar. Belki haklılar bilmiyorum ama şunu bil seni bırakıp gideceğim hergün için kendimi çok suçlu hissediyorum ve senden çok özür diliyorum. Umarım büyüdüğünde herhangi bir şey için "Annem yanımda olsaydı böyle olmazdı" demezsin.
Şimdilik diyeceklerim bu kadar, gelelim kendime hatırlatmaya: Şu anda 5,5 aylıksın. Hala emeklemiyorsun, dişin çıkmadı. Ama ek gıdalara başladık. Bir yoğurt yeyişin var ki görmen lazım :) Gece uyandığında parmağını emerek uykuya dalıyorsun, çok şirin oluyor :)
Benim oğlum yoğurt yermiş! :)
Hep yüzünüz böyle gülsün... Ne duygu yüklü yazı olmuş, sabahın köründe gözlerim doldu...
YanıtlaSilTeşekkür ederiz tatlım :) heyy bugün pazar 22.hafta yazısını bekliyoruz heyecanla:)
YanıtlaSilCanım benim kağan emin ol senin gibi bir annesi olduğu için hep gurur duyacak.
YanıtlaSil